Akdeniz: Dünya devriminin yeni havzası!

The Mediterranean: new basin of world revolution!

البحر الأبيض: الحوض الجديد للثورة العالمية

مدیترانه: حوزه جدید انقلاب جهانی

Il Mediterraneo: nuovo bacino della rivoluzione mondiale!

Μεσόγειος: Νέα λεκάνη της παγκόσμιας επανάστασης!

Derya Sıpî: Deşta nû a şoreşa cihânê

Միջերկրական ծով: նոր ավազանում համաշխարհային հեղափոխության.

El Mediterráneo: Nueva cuenca de la revolución mundial!

La Méditerranée: nouveau bassin la révolution mondiale!

Mediterrâneo: bacia nova da revolução mundial!

Ukrayna ve Rusya halklarının trajedisi ve sosyalist gelecekleri üzerine!

Bugün Ukrayna’da yaşananlar Ukrayna ve Rusya halklarının, sömürünün olmadığı adil bir toplum ve geleceğin komünist dünyasını kurmak için bir araya gelen eski Sovyet sosyalist cumhuriyetlerin tüm halklarının ortak trajedisidir. Bu trajedi Sovyetler Birliğinin haince ve canice yok edilmesinin doğrudan sonucudur. Bunun sorumluluğu, SSCB Başkanı ve SBKP Genel Sekreteri Mihail Gorbaçov’da, RSFSC Başkanı ve SBKP Merkez Komitesi üyesi Boris Yeltsin’de, Ukrayna SSC Başkanı ve SBKP Merkez Komitesi üyesi L.M. Kravçuk’da ve Belarus Cumhuriyeti Yüksek Konseyi Başkanı Stanislav S. Şuşkeviç’tedir. Bu kişiler ve onların doğrudan ve dolaylı destekçileri sadece sosyalist anavatana ve Sovyet halklarına karşı değil, kendi partilerine yaptıklarından dolayı da suçludurlar. Ukrayna’nın bunu takip eden dönemde Sovyetler’den arındırılması, Nazileştirilmesi ve askerileştirilmesinin mesuliyeti, bunun gerçekleştiği diğer eski Sovyet cumhuriyetlerinde olduğu gibi, onlarındır. Daha genel olarak da, Rus ve Ukraynalı “elitlerin”, eski Sovyet cumhuriyetlerinin “elitlerinin”, örneğin iş adamlarının, hükümette ve siyasette yer alan figürlerin, sanatçıların ve komünist, sosyalist ve sosyal demokrat partilerde görev yapan siyasetçilerin mesuliyetindedir. Batılı “elitlerin” SSCB’nin çöküşündeki uzun vadeli rolleri de göz ardı edilemez.     

Rus askerlerin Ukrayna’ya cebren girişi ABD ve NATO’nun uzun süredir devam eden özel operasyonunun bir sonucudur. Bu operasyonunun hedefi, Ukrayna ve diğer eski Sovyet cumhuriyetlerinde gerekli ortamı yaratarak Putin’in önünde tek bir seçim şansı bırakmaktı: ya şimdi yaptığı şeyi yapmak ya da yenilgiyi ve bunun Rusya için getireceği tüm sonuçları kabullenmek. Her iki durumda da Batı, bu operasyonu hazırlayıp yürütenlerin kestirimlerine göre zafer elde edecektir. İlk seçenek birçok açıdan daha bile avantajlıdır: Rusya, sol da dahil tüm kamuoyunda saldırgan olarak kabul edilecek, Nazi Almanyası ile kıyaslanacaktır. Böylece ekonomisinin perişan edilmesi arzulanabilir ve hatta zorunlu gözükecektir; dolayısıyla Rus vatandaşlarının hayat standartları uluslararası hukuka, “demokratik değerlere” ve “hümanizme” uygun bir şekilde “meşru” bir yolla düşürülürken, Batı bundan kâr edebilecektir. Batı aynı zamanda da kendi demokratik özgürlüklerini ve kurumlarını anti-demokratik bir yönde “düzeltme” olanağı bulacaktır.     

Avrupa Birliği’ni Rusya'nın karşısına iterek, ABD Avrupalı rakiplerini büyük oranda zayıflatmış, kendi ekonomik ve siyasi diktatörlüğünü güçlendirmiş ve pekiştirmiştir. 

İsveç, Finlandiya, ve hatta Avusturya ve İsviçre gibi tarafsız ülkeler NATO’ya itilmektedir.

Bulgarlar, Romanyalılar ve diğer eski sosyalist devletlerin vatandaşları ile birlikte eski SSCB cumhuriyetleri Letonyalılar, Litvanyalılar ve Estonyalılar da Rusya’ya karşı, Ukrayna ve başka yerlerde askeri operasyonlarda kullanılmak üzere hazırlanmaktadırlar.

Bugün yaşananlarda Alman Sosyal Demokratlarının ayrıca mesuliyeti vardır, onlar tıpkı yüzyıl öncesi gibi bugün de faşizmin ve dünya savaşının önünü açmışlardır.

Eğer Rusya’nın özel operasyonu başarısızlık ile sonuçlanırsa bu Rusya için facia olacaktır. En iyi olasılıkla, tıpkı 2014 Ukrayna’da yapıldığı ve geçen sene Belarus’da denendiği gibi Rusya’da bir “demokratik rejim” oluşturulacaktır. Bu en kısa sürede tüm komünist ve hatta sahte komünist partileri yasaklayacaktır, çünkü bunlar Batı demokrasisi ile uyumsuzdur. Daha sonrasında, belki de derhal, ülkenin tıpkı Yugoslavya’da olduğu ve uzun süredir planlandığı gibi parçalanmasına başlanacaktır. Parçalar Batı’ya tabi kılınacak ve Urallara kadar olan kısım Avrupa Birliği içinde sindirilecektir. Uralların doğusunda ise bir tür Japon-Amerikan “Uzak Doğu Cumhuriyeti” kurulacaktır.  

Batı Rusya'nın bütünlüğünü istemez, ne monarşi ile, ne kapitalizm ile, hele de komünist olarak asla. Bu bir ilkedir.

Donetsk ve Luhansk Halk Cumhuriyetlerinin tanınmasını, Ukraynanın demilitarizasyonu ve Nazilerden arındırılmasını kesinlikle desteklemek ile beraber, Ukrayna’nın nihai olarak demilitarizasyonu ve Nazilerden arındırılmasının başka ve tarihsel olarak can alıcı önemde bir özel operasyon olmadan mümkün olmayacağına inanıyoruz. Bunun için öncelikle Sovyetler ve komünizm karşıtlığının devletin tüm iç ve dış siyasetinde reddedilmesi, çarlık taraftarları ile süregelen tehlikeli flörtün sonlandırılması, neoliberalizme, yerel Vlasov’lara (2. Dünya Savaşında Kızıl Ordu’dan kaçıp Nazilerle birlikte savaşan hainlere gönderme yapılıyor), Karayüzlere (20. yüzyıl başındaki monarşi taraftarı çeteler), radikal Rus milliyetçilerine, Sovyet ve komünizm karşıtlarına karşı durulması gerekiyor. 

Bu mutlaka Rusya’yı gerçek bir sosyal devlete dönüştürmeyi ve gelecekte Sovyet sosyalizmini ve SSCB'yi yeniden kurmak için gerekli ve yeterli olacak siyasi, ideolojik ve kültürel ön-koşulların oluşturulmasını hedefleyen temel reformları içeren gerçekçi ve kapsayıcı bir programın geliştirilmesini ve uygulamaya geçirilmesini de içermelidir. 

“Sovyetler Birliği” Derneği

5 Mart 2022