Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin sonuçları ile birlikte içinde bulunduğumuz durumun vehameti de belirginleşmiş oldu. Seçimin ilk sonuçlarına göre Marine Le Pen ve onun temsil ettiği, bizim “mavi veba” dediğimiz faşist tehdit Emmanuel Macron’u çok yakından takip ediyor. Ancak bugünkü durum, 2002 ve 2017’de, Le Pen’in partisi RN’in öncülü olan Ulusal Cephe’nin (FN) seçimlerin ikinci turuna kalmasından oldukça farklı. Bugün Marine Le Pen ve Eric Zemmour gibi iki adayla birlikte faşizm Fransa’nın en büyük siyasi gücü haline gelmiş durumda. Anketlere göre ikinci turda Macron ve Le Pen’e oy vermeyi planlayanların sayısı başa baş gidiyor. Artık gerçeği saklamak anlamsız: faşizm iktidarın eşiğindedir.
2017’de olduğu gibi, yakında gazeteciler ve yorumcular Le Pen’in önüne set çekmek için Macron’a oy verme çağrısı yapacaktır. 2017’de uyardık, yine uyarıyoruz: Macron’a gidecek her oy önümüzdeki mücadelelerde faşistlerin elinde bir silah olacaktır. 2017’de Le Pen’e karşı oluşturulan “cumhuriyetçi bariyer” ile birlikte Le Pen karşısında zafer elde eden Macron’un iktidarı faşist tehdidi sadece güçlendirmiştir. Faşist tehdidin karşısında mağlubiyete mahkûm bir bariyer ne işe yarar? Biz başka bir set çekmeyi teklif ediyoruz. Ancak bu şekilde faşizm kâbusunun Fransa'yı baştan aşağı ele geçirmesinin önüne geçebiliriz. Bu, yüzbinlerce işçinin, yoksul mahallelerin gençlerinin ve öğrencilerin ateşli mücadelesidir. Bu 2002 yılında Fransa’nın emekçilerinin oluşturduğu bariyerdir. 2002’de yaptığımızı 2022 yılında hep beraber tekrarlayalım!
Tüm örgütler daha fazla gecikmeden hareket etmeli ve tarih karşısındaki sorumluluklarını yerine getirmek için ellerini taşın altına koymalıdır. Devrimci Marksist gelenekten gelen LO, NPA, POI, POID ve Révolution Permanente örgütleri bir seferberlik örgütlemek için derhal adım atmalıdır. FUIQP gibi yoksul mahalle örgütleri ve de sendikalar faşizm karşısında kendi hayati çıkarları için sokağa çıkmalıdır. LFI, PCF, Yeşiller ve Sosyalist Parti militanlarının bu tarihi kavgaya tereddütsüz destek vermeleri gereklidir. İşçiler, yoksul mahallelerin gençliği, öğrenciler ve aydınlar, faşizmi ezecek böyle bir seferberliğe çok geç olmadan destek vermelidir.
Bu kaçınılmaz ve tarihi mücadeleyi seçimin ikinci turu sonrasında örgütleyebilmek için bir Birleşik İşçi Cephesine ihtiyacımız var. CGT, Solidaires, CFDT, LO, NPA, POI, POID ve Révolution Permanente gibi işçi sınıfının ekonomik ve siyasi örgütlerinin bunu gerçekleştirmek için inisiyatif almaları şart. PCF ve LFI de tıpkı diğer işçi sendikaları, yoksul mahallelerin örgütleri, öğrenciler, aydınlar ve kadınlar gibi bu cepheye katılmalıdır. Yoksul mahallelerdeki halkın, Nisan 2021 muhtırasını veren generallerin deyimiyle “güruhun”, savunusu için gerekli hazırlıkların yapılması gereklidir.
Faşizm tehlikesine karşı Birleşik İşçi Cephesi!
2002’nin yolundan gidelim!
Faşizmi ezelim!