4. Gün.Perşembe, 2 Temmuz, 2015
Referandumun kıyamet günü yaklaştıkça gerilim hızla yükseliyor. Neredeyse tüm burjuva medyası kamuoyunu manipüle edip 5 Temmuz’daki referandumda Troyka’nın ültimatomuna “Evet”in zafer kazanmasını sağlamak için yoğun biçimde korku pompalıyor. Bu çabalar, Avrupa Komisyonu’nun, AB Konseyi’nin, Avrupa Merkez Bankası’nın, Avrupa Parlamentosu’nun başkanları, Şansölye Merkel ve onun maliye bakanı Schäuble, Fransa Cumhurbaşkanı Hollande ile maliye bakanı ve diğer herkesin dur durak bilmeyen kışkırtıcı açıklamaları ile eşgüdümlü bir şekilde devam ediyor. Tüm bu kişiler kendi emirlerine “Evet” oyu verme çağrısı yapıyorlar ve şimdi de Çipras hükümetinin devrilip yerine bir “ulusal birlik” hükümetinin ya da atanmış teknokratlardan oluşan bir hükümetin gelmesini açıkça savunuyorlar. Demokratik Avrupa emperyalizmi, adına yönettiği parlamenter demokrasinin boğazlanmasını açıkça talep ediyor.
Ana akım uluslararası medyanın rolü de küçümsenmemeli. “Ciddi” Reuters haber ajansı, Hayır taraftarlarının Sintagma Meydanı’nda 29 Haziran’da yaptığı muhteşem kitlesel yürüyüşün fotoğrafını, Evet yanlılarının bir sonraki gün, yani 30 Haziran’da yaptığı çok daha az katılımlı olan gerici eylemin fotoğrafıymış gibi yayınladı!
Ülkenin dört bir yanında şehirlerin sokaklarında her gün korkunun ama aynı zamanda meydan okumanın göstergeleri görülüyor. Toplumda kamplaşma başlıyor. Küçük fakat karakteristik bir örnek: EEK’li bir grup yoldaşımız ”HAYIR” oyu çağrısı yapmak ve devrimci programımızı yaymak için (Atina Akropolis’ine uzak olmayan) işçi sınıfı mahallesi Petralona’da çalışma yaparken Evet yanlısı “siviller”in vahşi saldırısına uğradılar ve ardından polis tarafından gözaltına alındılar, en sonunda serbest bırakıldılar.
Stalinist Yunanistan Komünist Partisi (KKE) bugün Sindagma meydanında oldukça kalabalık bir miting düzenledi. KKE genel sekreteri Dimitris Kuçumbas konuşmasında referandumda geçersiz oy kullanmayı savundu. KKE tarafından basılıp dağıtılan özel broşürlerin protesto oyu olarak kullanılmasını özel olarak savundu. Broşürde “Syriza hükümetine de AB muhtırasına da hayır” yazıyor. Bu sadece sekterlik değildir, işçi sınıfı tarihinin aşırı derecede önemli ve dramatik bir anına rastlayan gerici bir politik körlüktür. Kendisini korumayı işçi sınıfının çıkarlarının üzerinde tutan ve böylelikle krizdeki kapitalist sisteme hizmet eden taşlaşmış bürokrasinin gerçekliğe yabancılaştığını ortaya koyuyor. Histerik AB yanlısı kampanyanın örgütleyicilerinin 1940’lı yıllardaki Yunan iç savaşı sırasında kullanılan tüm eski anti-komünist ve emperyalist propagandayı canlandırdığı bir dönemde, KKE’nin başındaki bürokratlar komünizmi itibarsızlaştırıyorlar.
Bugün ayrıca 20 merkezci örgütün koalisyonu ANTARSYA, MAS adlı küçük bir milliyetçi cephe ile birlikte (EEK’in dün kendi eylemini yaptığı yer olan) Atina Üniversitesi’nin eski binasının önünde kendi merkezi eylemlerini yaptı. Pazar günü için Hayır oy çağrısı yapıyorlar. Aynı zamanda, Syriza’yı KKE’ninkilere benzer söylemlerle eleştirerek, AB’den ve avrodan kopup drahmiye dönmeye çağırıyorlar.
Bunu yaparken kapitalizmin çerçevesinden kopmayı gündeme getirmiyorlar.
Yarın, yani 3 Temmuz Cuma günü, halka açık siyasi kampanyaların referandumdan önce yapılabileceği son gün. Atina’da Evet ve HAYIR çağrısı yapan karşı kampların birer merkezî eylemleri olacak.
Kendisini Yunan “Avro-Maidan’ı” olarak takdim eden, “Avrupa’da kalacağız” adlı sağcı gerici “sivil toplum hareketi”(?) Atina Stadyumu’nda toplanacak.
Syriza’nın çağrısını yaptığı HAYIR mitingi yine Sindagma meydanında yapılacak. EEK eyleme kendi bayraklarıyla katılacak. KKE ve (referandumu boykot çağrısı yapan) Maocular ise bu eylemi boykot edecekler. Antarsya bu konu hakkında bölünmüş durumda, bir kısmı eyleme katılacak, diğer kısmı boykot edecek.
Devlet ve özel televizyon kanalları Evet yanlılarını saatlerce gösterirken Hayır yanlılarına ve bu çerçevede Syriza’ya çok daha az yer veriyorlar. EEK’e gelince, bakanlık, yarın için ulusal kanalda sadece 10 dakika propaganda yapmasına izin veriyor…