Akdeniz: Dünya devriminin yeni havzası!

The Mediterranean: new basin of world revolution!

البحر الأبيض: الحوض الجديد للثورة العالمية

مدیترانه: حوزه جدید انقلاب جهانی

Il Mediterraneo: nuovo bacino della rivoluzione mondiale!

Μεσόγειος: Νέα λεκάνη της παγκόσμιας επανάστασης!

Derya Sıpî: Deşta nû a şoreşa cihânê

Միջերկրական ծով: նոր ավազանում համաշխարհային հեղափոխության.

El Mediterráneo: Nueva cuenca de la revolución mundial!

La Méditerranée: nouveau bassin la révolution mondiale!

Mediterrâneo: bacia nova da revolução mundial!

Kahrolsun emperyalist darbe! Emperyalistlere ve uşaklarına karşı Venezuela’yı savunalım! Venezuela’da bir işçi sınıfı çözümü için ileri!

Venezuela, emperyalizm tarafından tezgâhlanan bir darbe girişimi ile yüz yüze geldi. Bu darbeyi tezgâhlayanlar, kuklaları Guaidó’nun anayasal iddialarını ve “genel oy” talebini bir demokratik maske altında gizlemeyi çok da önemsemediler. Bu darbe, özellikle Trump’ın bayrağını Güney Amerika’da taşıyan faşist eğilimli Brezilya’nın Bolsonaro hükümeti gibi Latin Amerika’daki bazı ülkelerin de içinde olduğu gerici hükümetlere sırtını dayamış durumda. Biz, bu bildiriyi imzalayan partiler ve örgütler, Maduro’yu ve Venezuela hükümetini devirmeye çalışan bu darbe girişimine açıkça karşı olduğumuzu beyan ederiz!

Bugün, Venezuela halkı siyasi ve ekonomik karakterde bir abluka ile baskı altında tutulmaktadır. Bu abluka, Venezuela halkını emperyalistlere ve onların hem içerideki hem de dışarıdaki işbirlikçilerine teslim olmaya zorlamayı amaçlıyor. Abluka devam ettiği sürece kimse özgür iradeden bahsedemez. Gerçek şu ki; abluka, kesinlikle halkın özgür iradesinin gasp edilmesi için uygulamaya konulmuştur. Emperyalizmin Venezuela’ya uyguladığı bu ekonomik ve siyasi ablukaya karşı mücadele edeceğimizi ilan ederiz!

Mültecilere, azınlıklara, kadınlara ve onların haklarına acımasızca saldıran ve ABD’nin uluslararası jandarma olarak rolünü sağlamlaştırmayı ve Orta Doğu ve Kuzey Afrika’da bazı ulusları toptan yok etmeyi amaçlayan bir “Yanki” kodamanının başında olduğu, “demokrasi” adına yapıldığı iddia edilen bu kışkırtmayı kınıyoruz. Bu, Lula’nın siyasi olarak yasaklanmasından ve Dilma Roussef hükümetini deviren darbeden sonra iktidara gelen, ordu tarafından kuşatılmış, kötü şöhretli bir Brezilyalı faşistin de başında olduğu bir saldırıdır.

Suudi rejimine muhalif bir gazetecinin (Cemal Kaşıkçı) yakın zamanda Türkiye’deki Suudi konsolosluğunda parçalanarak katledilmesinden sorumlu veliaht prens Muhammed bin Selman’ın başında olduğu Suudi rejimi gibi kanlı ve zalim diktatörlükleri destekleme konusunda hiçbir çekincesi olmayan bu kışkırtıcıların düzenbazlıklarını ve ikiyüzlülüklerini kınıyoruz.

Çatışma sadece siyasi ve ekonomik alanda değil. Emperyalizm Venezuela’yı askeri müdahale tehdidi altında da tutuyor. Bu muhtemel askeri saldırı, Küba'yı da içerecektir. İster bir askeri darbe, ister kanlı bir iç savaşın başlatılması, isterse de ABD’nin ve bölgedeki vekillerinin doğrudan askeri saldırısı şeklinde gerçekleşsin, bizler her türlü müdahaleye karşı savaşmayı taahhüt ediyoruz! Venezuela’yı, ayrıca Küba’yı da emperyalist askeri taarruza karşı savunacağız!

Venezuela’daki durum, uluslararası durum ile yakından bağlantılı. Trump yönetimindeki ABD, bilhassa Çin’i hedef alan ticaret savaşlarını, Rusya’ya yönelik yaptırımları ve ABD’nin orta menzilli nükleer füze anlaşmasından geri çekilmesini, Kuzey Kore’ye yönelik tehditleri, ABD’nin İran’la nükleer anlaşmadan çekilmesini ve sonrasında İran’a yönelik yaptırımları adım adım uygulamaya koydu. Şimdi, emperyalizm bu sefer Venezuela'da bir kez daha saldırıya geçti.

Bu ve diğer gerici gelişmelerin karşısına, Sarı Yelekliler hareketinde görülebileceği gibi sınıf mücadelelerinin yükselişini ve çok sayıda ülkede yaşanan, belirleyici bir önem kazanan halk isyanlarını yerleştirmek gerekir. Dünyanın proleterleri ve emekçi kitleleri, dünya çapındaki krizlerin sürekli ürettiği tüm barbarca eğilimlerin karşıt kutbunda bir kez daha büyük mücadeleleri üstlenmeye hazırlar.

Bir avuç kan emici sömürücünün emekçi çoğunluğu yönettiği, uzlaşmaz sınıf çelişkileri ile bölünmüş yeryüzünde orta yolun olmadığı bir noktadayız! Bugün Venezuela’nın ekonomik durumu vahimdir. Halkı büyük bir sefalet içindedir.

Venezuela’da petrol kamulaştırılmıştır ama Amerikan Chevron, Avrupa’dan Total ve Statoil gibi emperyalist tekeller hükümetle anlaşarak faaliyetlerini sürdürmektedir. Ülke ekonomisinin üçte ikisi özel sektörün elindedir. Piyasa ekonomisi hâkim konumunu yitirmemiştir. İşçi sınıfının bağımsız örgütlenmesi ve siyasi iktidar organları oluşturması engellenmiş, ülke burjuva parlamenter bir siyasal yapıyla yönetilmeye devam etmiştir. Şimdi emperyalizm tarafından yaptırımlarla bombalanan ekonomi, içeriden özel sektörün sabotajlarıyla çöküntüye sürüklenmektedir. Burjuva parlamentosu bir darbe karargâhına dönüşmüştür.

Venezuela’da orta yol yok! Ya emperyalizmin ve istibdadın ellerinde batmak ya işçi-emekçi hükümetiyle kurtuluş!

Darbe girişiminin başarılı olması durumunda, Yunanistan, Arjantin ve diğer Güney Amerika ülkelerinde olduğu gibi, Venezuela’nın yer altı zenginliklerinin büyük kısmından mahrum kalacağı, önemli kazanımlarını kaybedeceği ve IMF tarafından dayatılacak kemer sıkma planlarının uygulanacağı, yani yeni kıtlıklarla ve yoksunluklarla karşı karşıya kalacağı konusunda uyarıyoruz.

Emperyalizmle bir uzlaşmaya varmanın ve kapitalist ilişkilerden kopmayı reddetmenin çıkmaz yol olduğu görülmüştür. Tek çıkış yolu; dış borçların reddedilmesi, petrol şirketlerinin ve petrol endüstrisinin işçi denetiminde kamulaştırılması, burjuvazi tarafından ülkenin yağmalanması yoluyla elde edilen zenginliğe el koyulması, darbecilerin ekonomik gücünü kırmak ve hiperenflasyonun, düşük ücretlerin, işsizliğin ve piyasadaki kargaşanın ortaya çıkardığı krizlere son vermek için hiçbir tazminat ödemeden kapsamlı bir kamulaştırma programının uygulanmasıdır. İşçi sınıfının siyasi ve örgütsel bağımsızlığını sağlamak için her türden öz-örgütlenmesi, hem fabrikalarda ve iş yerlerinde hem de mahallelerde ve kırsal bölgelerde kolaylaştırılmalıdır. Venezuela işçi sınıfı, emperyalist darbe girişimi karşısında silahlandırılmalıdır. Ordu içindeki subayların emperyalist darbeye destek olacak her türlü girişimini bastırmak için, ordudaki rütbesiz askerlerden oluşan asker komiteleri oluşturulmalıdır. Şimdi, şurası kesin ki, bu önlemler yalnızca Venezuela’daki bir işçi hükümeti tarafından tam ve tutarlı bir şekilde uygulanabilir.

Tüm dünyadaki işçi sınıfı partilerini ve hareketlerini, sosyalistleri ve anti-emperyalistleri, Venezuela'daki emperyalist darbe girişimine karşı birleşmeye, Venezuela halkıyla dayanışma örgütlemeye ve Venezuela’nın işçilerinin krize karşı sınıf tabanlı bir çözüme ulaşmalarında yardımcı olmak için uluslararası düzeyde mücadele vermeye çağırıyoruz. Emperyalizmin yenilgisi, kitlelerin emperyalist komploya karşı seferber edilmesinin yanı sıra ülkelerimizdeki emperyalistlere ve onların işbirlikçilerine mümkün olduğunca fazla darbe indirmekten ve Latin Amerika’nın sosyalist birliğinden geçiyor.

İnsani krizin ciddiyeti hakkında uyarıyoruz ancak acil yardım bahanesiyle ülkeye siyasi olarak sızmak ve Venezuela’yı bir sömürge haline getirmek için oluşturulmuş emperyalist plana karşıyız. Bilhassa Latin Amerika’daki işçileri, sendika konfederasyonlarının ve seçilmiş işyeri temsilcilerinin gözetimi altında uluslararası insani yardım organize etmeye çağırıyoruz.

Yaşasın proleter enternasyonalizmi!

İmzacılar:

PO -Arjantin

EEK -Yunanistan

DİP -Türkiye

MTL -Finlandiya

ROR -Fransa

PT -Uruguay

OKP -Rusya

RPK -Rusya

Eszmélet -Macaristan

Levitza -Makedonya

Marks21 -Sırbistan

Dokumentalni Vakfı -Bulgaristan

23 Eylül -Bulgaristan

Heqiqat -Azerbaycan